Her yıl yaklaşık 30 milyon turistin ziyaret ettiği Londra rehberi, ilk kez bu büyük metropole gidecekler için hayati önem taşıyor. Avrupa’nın en kalabalık şehirlerinden biri olan ve 9 milyonluk nüfusa sahip bu kozmopolit şehir, beklenmedik harcamalarla seyahat bütçenizi alt üst edebilir.
Londra’da gezilecek yerler çok fazla olmasına rağmen, seyahatinizi doğru planlamazsanız, hostellerde gecelik 30-40 Pound, restoranlarda ortalama 10-15 Pound harcamak zorunda kalabilirsiniz. Ayrıca, Londra’ya ne zaman gidilir sorusunun en makul cevabı Mayıs-Eylül arası olsa da, şehrin meşhur yağışlı havası için her zaman hazırlıklı olmanız gerekiyor. Unutmayın ki, yeşil pasaport sahipleri dahil herkesin İngiltere vizesi alması şart.
Bu rehberde, Westminster ve Kensington gibi popüler bölgelerde konaklama seçeneklerinden, 48.000 pub bulunan şehirde yeme-içme önerilerine, Oyster kart ile ulaşım ipuçlarından, Zone sistemi hakkında bilinmesi gerekenlere kadar pek çok konuda yapılan pahalı hataları ve bunlardan nasıl kaçınabileceğinizi öğreneceksiniz. Böylece ilk Londra deneyiminiz hem bütçe dostu hem de unutulmaz olacak.
İlk Hata: Vize ve Seyahat Planlamasını Son Dakikaya Bırakmak
Londra’ya ilk kez gidecekler için en büyük tuzak, hazırlıkları son dakikaya bırakmaktır. Birçok turist, vize ve seyahat planlamasını ertelediği için ya ekstra masraflarla karşılaşır ya da yolculuğu tamamen iptal etmek zorunda kalır. İşte bu ilk hatadan kaçınmak için bilmeniz gerekenler.
İngiltere vizesi için zamanlama
İngiltere vizesi başvuruları, seyahat tarihinden en fazla 3 ay öncesine kadar yapılabilmektedir. Ancak birçok gezgin bu süreyi son ana bırakır ve sorun yaşar. Vize süreci, başvuru sahibinin teslim ettiği belgelerin incelenmesinin ardından ortalama 15 iş günü içinde sonuçlanmaktadır. Bununla birlikte, konsoloslukların ek belge istemesi ya da resmî tatillerin araya girmesi gibi nedenlerle bu süre 21 iş gününe kadar çıkabilir. Bu da yaklaşık 1 ay demektir.
Özellikle yoğun seyahat dönemlerinde vizede gecikmeler yaşanabileceğinden, en az 2 ay önceden başvurmanız önerilir. Eğer aceleniz varsa, hızlandırılmış vize seçenekleri de bulunuyor:
- Süper Öncelikli Vize: Başvurunuzu 24 saat içinde sonuçlandıran bu servis için ek ücret ödemeniz gerekir ve sadece İstanbul’daki İngiltere Vize Başvuru Merkezi’nden alınabiliyor.
- Öncelikli Vize: 5 iş günü içinde sonuçlandırılır ve standart ücrete ek olarak öncelikli servis ücreti ödenir.
Dikkat edilmesi gereken önemli bir nokta ise pasaport türünüzün vize gerekliliğini etkileyebileceğidir. Umuma mahsus (bordo), hizmet (gri) ve hususi (yeşil) pasaport sahiplerinin vize başvurusu yapması gerekirken, diplomatik pasaport sahipleri 180 gün içinde 90 günü aşmamak şartıyla vizesiz seyahat edebilmektedir.
Uçak bileti fiyatları nasıl değişir?
Londra uçak bileti fiyatları, seyahat edeceğiniz tarih, saat, havayolu firması ve bilet sınıfı gibi pek çok faktöre göre değişiklik göstermektedir. Dolayısıyla, son dakika rezervasyonları genellikle çok daha pahalıya mal olur.
Londra, yılın bazı dönemlerinde festival, kutlama, turnuva gibi özel sebeplerle diğer dönemlerden çok daha yoğun ziyaretçi aldığı için, bu tarihlere denk gelen seyahatlerde uçak bileti fiyatları oldukça yükselebilir. Bu nedenle zamanlamanız önemlidir. Ayrıca, hafta içi uçuşları hafta sonu uçuşlarına oranla daha ekonomik olduğundan, seyahatlerinizi mümkünse hafta içine denk getirmeye çalışın.
Erken rezervasyon yapmak, daha uygun fiyatlı uçak biletleri bulmanızı sağlar. Hatta son dakikada teknik sorunlar ve iptaller de yaşanabilir. 2023’te İngiltere’de Hava Trafik Kontrol Sistemi’ndeki teknik bir sorun nedeniyle binden fazla uçuş ertelenmiş veya iptal edilmiştir. Bu tür durumlar, alternatif uçuşların fiyatlarını aniden artırabilir.
Diğer yandan, Londra’da tam 6 adet havaalanı bulunur ve yanlış bir havaalanına inmek şehir içinde fazladan yolculuk yapmak zorunda kalmanıza neden olabilir. Bu nedenle bilet alırken inişin hangi havaalanına olacağını kontrol edin.
Son olarak, uygun fiyatlı olduğunu gördüğünüz bir uçak biletinin içerisinde check-in, bagaj işlemi ve yemek servisi gibi hizmetler fiyata dahil olmayabilir. Bu yüzden bilet alırken tüm maliyetleri hesaba katın.
Seyahat sigortası ve iptal politikaları
İngiltere turist vizesi için seyahat sağlık sigortası zorunlu belgeler arasında bulunmamasına rağmen, yaptırılması kesinlikle tavsiye edilir. Çünkü İngiltere’yi ziyaret eden turistlerin hastane ve diğer sağlık hizmetleri ücrete tabidir ve standart NHS (Ulusal Sağlık Sistemi) ücretinin %150’si oranında ücretlendirme yapılmaktadır.
İyi bir seyahat sigortası genellikle tıbbi masraflar, tıbbi nakil, bagaj, para, pasaport veya kişisel eşyaların kaybolması, seyahat iptali ve havayolu kaynaklı uçuş iptali gibi durumları kapsar. Bu sayede beklenmedik durumlarla karşılaştığınızda maddi kayıplarınız minimum düzeyde kalır.
Sigorta fiyatları, kapsamın genişliğine, seyahat süresine, sigortalının yaşına ve sağlık geçmişine göre değişiklik gösterir. Günlük ortalama 5-10 Euro’dan başlayan fiyatlarla sigorta yaptırabilirsiniz. 12 aylık uzun süreli İngiltere seyahat sağlık sigortası ise yaş, aşı geçmişi ve tercih edilecek ek teminatlara göre 42,8 euro ile 105,5 euro arasında değişmektedir.
İyi haber şu ki, daha önce zorunlu olan Covid-19 seyahat kısıtlamaları artık tamamen kaldırılmıştır. 18 Mart 2022 tarihinde İngiltere Heathrow, Gatwick, Stansted, Manchester, Birmingham havalimanlarına seyahatlerde tüm Covid-19 kısıtlamaları ve gereksinimleri kaldırıldığı bildirilmiştir.
Özetle, Londra ziyaretinizi son dakikaya bırakmak yerine, vize başvurunuzu en az 2 ay önceden yapın, uçak biletinizi erken alın ve olası risklere karşı seyahat sigortanızı yaptırmayı unutmayın. Bu şekilde hem daha ekonomik hem de daha sorunsuz bir londra gezi rehberi deneyimi yaşayabilirsiniz.
İkinci Hata: Yanlış Mevsimde Gitmek
Londra ziyaretinizin başarısını belirleyen en önemli faktörlerden biri, doğru mevsimde gitmektir. Birçok turist, şehrin iklim özelliklerini araştırmadan seyahat planı yapar ve sonunda hayal kırıklığına uğrar. Peki, bu popüler destinasyonu ne zaman ziyaret etmelisiniz?
Londra’da hava durumu ne zaman en iyidir?
Londra, ılıman okyanusal iklime sahiptir ve dört mevsim boyunca farklı hava koşulları sunar. Şehirde yazın ortalama sıcaklıklar 18°C ile 24°C arasında değişirken, kışın bu değerler 2°C ile 8°C arasına düşer. Güneşli ve ılıman hava arıyorsanız, turizm uzmanlarına göre Londra’yı ziyaret etmek için en uygun dönem Haziran sonundan Eylül başına kadardır.
Temmuz ve Ağustos ayları şehirdeki en sıcak ve en güneşli dönem olmasına rağmen, aynı zamanda turistlerin en yoğun olduğu zamandır. Özellikle Temmuz ayının son haftası, hem genel açık hava aktiviteleri hem de kumsal/havuz aktiviteleri için en yüksek skoru almaktadır. İlkbahar ve sonbahar aylarında ise daha ılıman sıcaklıklar (İlkbaharda 8°C-15°C, sonbaharda 10°C-18°C) ve daha az kalabalık görülür.
Aslında, yaygın kanının aksine, Londra Roma’dan daha az yağış alan bir şehirdir. Ancak yağmur şiddetli olmasa da sık sık hafif yoğunlukta görülür ve hava genellikle bulutludur. Bu nedenle, mevsim ne olursa olsun yanınızda şemsiye bulundurmanız şarttır.
Yazın kalabalık, kışın soğuk: Hangisi daha mantıklı?
Yaz ayları Londra’da en popüler turizm dönemidir, ancak bu aynı zamanda şehrin en yoğun ve en pahalı zamanıdır. Haziran-Ağustos arasında şehir turistlerle dolup taşar ve bu yoğunluk, toplu taşıma araçlarının kalabalıklaşmasına ve popüler turistik yerlerde uzun kuyrukların oluşmasına neden olur. Bununla birlikte, günlerin uzun olması (sabah 4:30’da güneş doğar ve akşam 21:00’de batar) açık havada daha fazla vakit geçirmenize olanak tanır.
Kış ayları ise daha az kalabalık ve daha uygun fiyatlı olmasına rağmen, hava soğuk ve günler kısadır. Aralık ayı, özellikle Noel süslemeleri ve kış pazarlarıyla şehrin büyüleyici bir atmosfere büründüğü dönemdir. Bu mevsimde kapalı mekanlara odaklanmak daha mantıklıdır, zira Londra müzeler ve sanat galerileriyle doludur.
Peki hangisi daha mantıklı? Uzmanlar, ilkbahar (Nisan-Mayıs) ve sonbahar (Eylül-Ekim) aylarını Londra ziyareti için ideal dönemler olarak gösteriyor. Bu dönemler, daha az kalabalık, daha uygun fiyatlar ve rahat bir hava sunar. Özellikle bahar ayları, Hampton Court Sarayı, Hyde Park ve diğer açık hava mekanlarını keşfetmek için mükemmel bir zamandır.
Bavulda eksik bırakılanlar
Londra’ya giderken en sık yapılan hatalardan biri, mevsime uygun kıyafetleri bavula koymamaktır. İngiltere hava durumu değişken olduğundan, her mevsim için uygun kıyafet ve ekipman hazırlamanız önemlidir.
Şehri ziyaret edeceğiniz mevsime göre bavulunuzda bulunması gerekenler:
- İlkbahar ve Sonbahar: Katmanlı giyinmeye uygun kıyafetler, hafif yağmurluk, şemsiye ve rahat yürüyüş ayakkabıları
- Yaz: Hafif kıyafetler, güneş gözlüğü ve şapkanın yanı sıra yine de yanınızda ince bir hırka ve şemsiye bulundurun
- Kış: Kalın mont, atkı, bere, eldiven ve su geçirmez ayakkabılar
Her mevsim için olmazsa olmaz eşya ise şemsiyedir. Londra’daki hava durumu çok değişken olduğundan, yaz ortasında bile aniden yağmur başlayabilir. Diğer yandan, Londra’nın soğuk ve yağmurlu havalarına rağmen şehirde görebileceğiniz ve yapabileceğiniz sayısız aktivite vardır.
Ayrıca, Londra’da çok yürüyeceğinizi unutmayın. Özellikle sonbahar ve kış aylarında botlardan ziyade rahat spor ayakkabılar tercih etmek daha mantıklı olabilir. Son olarak, İngiliz elektrik prizleri üç girişli olduğundan, şarj aletleriniz için dönüştürücü almanız gerektiğini de unutmayın.
Sonuç olarak, Londra ziyaretinizi planlarken mevsim seçimi sadece hava durumu değil, kalabalık yoğunluğu ve fiyatlar açısından da önemlidir. İyi bir Londra rehberi olmadan gidilen yanlış mevsimli bir ziyaret, tatil bütçenizi zorlayabilir ve deneyiminizi olumsuz etkileyebilir.
Üçüncü Hata: Havalimanı Ulaşımını Hafife Almak
Londra’ya giden turistlerin çoğu havalimanı-şehir merkezi ulaşımını planlamayı ihmal eder. Oysa bu ihmal, tatilinizin ilk anlarında gereksiz masraflar yapmanıza ve zaman kaybetmenize neden olabilir. Dünyanın en önemli metropollerinden biri olan Londra’nın, beş farklı havalimanı bulunuyor ve tercih ettiğiniz havalimanına göre şehir merkezine ulaşım seçenekleriniz farklılık gösteriyor.
Stansted Express mi otobüs mü?
Stansted Havaalanı, Londra’nın 50 km kuzeydoğusunda yer alan ve özellikle RyanAir, Pegasus gibi havayollarının kullandığı bir havalimanıdır. Şehir merkezine en hızlı ulaşım için iki temel seçenek bulunuyor:
Stansted Express: Havaalanından Liverpool Street’e kadar 45 dakikada ulaşım sağlayan hızlı tren. Her 15 dakikada bir kalkan bu trenin tek yön ücreti 17-18,90 Pound arasında değişiyor. Trenin en büyük avantajı, şehir trafiğinden etkilenmemesi. Ancak dikkat edilmesi gereken önemli bir nokta: Pazar günleri bazı bakım çalışmaları nedeniyle ekspres tren yerine otobüs servisi verilebiliyor ve bu durumda yolculuk süresi oldukça uzayabiliyor.
Otobüsler: National Express, Terravision ve EasyBus gibi firmaların otobüsleri ile Victoria Coach Station’a ulaşım mümkün. Bilet ücretleri firmaya göre 8-15 Pound arasında değişirken, yolculuk süresi 1,5-2 saat sürüyor. Bütçeniz kısıtlıysa, EasyBus ile erken rezervasyon yaptığınızda tek yön 2 Pound’dan başlayan fiyatlarla bilet bulabilirsiniz.
Öte yandan, taksi seçeneği oldukça pahalı. Stansted’den merkeze taksi ücreti 70-130 Pound arasında değişiyor.
Gatwick ve Heathrow farkları
Londra’nın iki ana havalimanı arasında önemli farklar bulunuyor:
Konum: Heathrow, Londra’nın batısında ve merkeze 24 km uzaklıkta yer alırken, Gatwick güneyde ve 43-50 km uzaklıkta bulunuyor. Bu fark, ulaşım süresini ve maliyetini doğrudan etkiliyor.
Ulaşım Seçenekleri:
- Heathrow: Londra’ya en kolay ulaşım sağlayan havalimanı. Metro bağlantısı olan tek havalimanı olması büyük avantaj. Heathrow Express ile 15 dakikada Paddington İstasyonu’na ulaşabilirsiniz, ancak tek yön 22-25 Pound arası ücret ödemeniz gerekiyor. Daha ekonomik seçenek olarak metro (Piccadilly Line) ile yaklaşık 1 saatte merkeze 3,10-6 Pound arası ücretle ulaşabilirsiniz.
- Gatwick: Gatwick Express ile 30 dakikada Victoria Station’a ulaşım mümkün. Bilet ücreti tek yön 17,80-19,90 Pound arasında değişiyor. Ayrıca Southern Railway trenlerini kullanarak 45 dakikada daha uygun fiyata (8,50-12 Pound) merkeze varabilirsiniz.
Yolcu Kapasitesi: Heathrow yılda yaklaşık 73 milyon, Gatwick ise 38 milyon yolcuya hizmet veriyor. Heathrow’un 5 terminali varken, Gatwick’in sadece 2 terminali bulunuyor.
Şehir merkezine ulaşımda yapılan yaygın hatalar
- Havalimanı seçimini göz ardı etmek: Sadece uçak bileti fiyatına bakarak havalimanı seçmek sık yapılan bir hata. Stansted veya Luton gibi uzak havalimanlarından şehir merkezine ulaşım maliyeti, uçak biletinizden daha pahalı olabilir.
- Express trenleri istasyondan almak: Ekspres trenlerin biletlerini online almanız durumunda genellikle daha uygun fiyatlara erişebilirsiniz. Örneğin, Gatwick Express biletini online aldığınızda 19,90 yerine 17,80 Pound ödeyebilirsiniz.
- Zone sistemini bilmemek: Özellikle Heathrow’dan metro ile şehre gidenler, Londra’nın zone sistemini bilmedikleri için fazla ücret ödeyebilirler. Heathrow 6. Zone’da yer alıyor ve merkeze doğru yolculuk ettikçe zone değişiyor.
- Gece ulaşımını planlamama: Ekspres trenlerin çoğu gece yarısından sonra çalışmıyor. Gece geç saatte inen uçaklar için önceden alternatif ulaşım araçlarını araştırmak önemli.
- Aktarmaları hesaba katmamak: Ekspres trenlerle şehre vardığınızda, çoğu zaman konaklama yerinize ulaşmak için metro veya otobüs aktarması yapmanız gerekecektir. Bu ek süre ve maliyeti hesaba katmamak yaygın bir hatadır.
Sonuç olarak, Londra’ya seyahat ederken, hangi havalimanına ineceğinizi ve oradan şehir merkezine en uygun nasıl ulaşacağınızı önceden planlamanız, hem bütçeniz hem de zamanınız açısından büyük fark yaratacaktır.
Dördüncü Hata: Ulaşım Kartı Seçiminde Yanılmak
Londra sokaklarında kaybolmak romantik görünse de, ulaşım kartı seçiminde yapılan hatalar cebinizi yakabilir. Şehirdeki toplu taşıma sistemi oldukça gelişmiş olmasına rağmen, birçok turist doğru ulaşım kartını seçmekte zorlanıyor ve sonuçta gereksiz masraflar yapıyor.
Oyster Card vs. Travelcard
Londra’da iki temel ulaşım kartı seçeneği bulunuyor: Oyster Card ve Travelcard. Hangisinin size uygun olduğunu bilmek, bütçenizi korumak için son derece önemli.
Oyster Card, İstanbul’daki İstanbulkart benzeri, önceden para yükleyip kullandıkça bakiyesinden düşen bir sistemdir. Kart, yaklaşık 5-7 Pound depozito karşılığında alınıyor ve istenildiği zaman iade edilebiliyor. Bu kart metro, otobüs, DLR, London Overground, Elizabeth Line ve şehir içindeki ulusal demiryolu hizmetlerinde geçerli.
Travelcard ise belirli bir süre için (1 gün, 1 hafta, 1 ay veya 1 yıl) sınırsız seyahat hakkı tanıyan bir karttır. Özellikle 5 günden fazla kalacaksanız ya da günde 3 veya daha fazla yolculuk yapacaksanız, 7 günlük Travelcard Oyster Card’dan daha ekonomik olabilir.
İki seçenek arasındaki karar vermenize yardımcı olacak bazı karşılaştırmalar:
- Oyster Card, 5 gün veya bir haftalık seyahatler için genellikle daha avantajlı
- Travelcard, bir veya birkaç günlük seyahatler ve 10 kişiden fazla grup seyahatleri için daha uygun
- Turistik yerleri ziyaret ederken, sadece demiryolları bilet ofislerinden alınan Travelcard’lar ile “2 for 1” giriş promosyonlarından yararlanabilirsiniz
Önemli bir nokta: Bir günlük Travelcard, Oyster kartın günlük limitinden daha pahalıdır. Örneğin, Zone 1-2 için günlük Travelcard 15,20 Pound iken, Oyster kartın aynı bölgeler için günlük limiti sadece 8,10 Pound’dur.
Zone sistemini anlamadan kart almak
Londra toplu taşıma bakımından 9 farklı bölgeye (zone) ayrılmış bir şehirdir. Zone 1-2 şehir merkezini kapsarken, dış numaralar şehrin çeperlerine doğru uzanır. Şehir merkezinden uzaklaştıkça zone numarası artıyor.
Zone anlayışını kavramadan kart almak, en yaygın hatalardan biridir. Çünkü:
- Hangi zone’da seyahat edeceğinize göre ücretlendirme değişir
- En popüler turistik yerler genellikle Zone 1-4 arasında
- Londra’nın merkezini gezeceğiniz bir tatil için Zone 1-2 genellikle yeterlidir
Seyahatinizi planlarken konaklayacağınız yer ve ziyaret edeceğiniz lokasyonların hangi zone’larda olduğunu bilmeniz büyük önem taşır. Örneğin, Zone 1-2 arası Peak saatlerde tek yolculuk Oyster Card ile 3,00 Pound iken, aynı yolculuk için normal bilet alırsanız 5,50 Pound ödersiniz.
Günlük limitleri bilmemek
Oyster Card’ın en büyük avantajlarından biri, günlük harcama limitleridir. Bu, günlük belirli bir miktara ulaştıktan sonra o gün içinde aynı zone’larda yapacağınız diğer yolculukların ücretsiz olması anlamına gelir.
Günlük limitlerin detayları:
- Zone 1-2 için günlük limit: 8,10 Pound
- Zone 1-3 için günlük limit: 9,60 Pound
- Zone 1-4 için günlük limit: 11,70 Pound
Bu limitler, bütçenizi planlarken göz önünde bulundurulmalıdır. Bununla birlikte, limitlerin Peak ve Off-Peak saatlere göre değişebileceğini unutmayın. Peak saatler, hafta içi sabah 06:30-09:29 ve akşam 16:00-18:59 arasıdır. Off-Peak ise diğer tüm saatleri kapsar.
Ayrıca, otobüslerde Oyster Card’ın farklı avantajı vardır. “Hopper fare” sayesinde bir saat içinde yaptığınız ikinci otobüs yolculuğu ücretsizdir. Ancak her otobüs değişiminde Oyster Card’ınızı okutmanız unutulmamalıdır.
Sonuç olarak, Londra’daki ulaşım kartı seçiminiz, şehirde kalacağınız süre, gezilecek yerler listenizdeki lokasyonlar ve günlük yapacağınız yolculuk sayısına bağlı olarak değişmelidir. Eğer 5 günden az kalacaksanız ve günde 1-2 yolculuk yapacaksanız Oyster Card, 5 günden fazla kalacak ve günde 3+ yolculuk yapacaksanız 7 günlük Travelcard daha mantıklı bir seçim olacaktır.
Beşinci Hata: Konaklamayı Sadece Fiyata Göre Seçmek
Londra’da konaklama seçimi yaparken sadece listedeki fiyata bakmak, bütçenize beklenmedik yükler getirebilir. Birçok turist, ucuz konaklama bulduğunda sevinirken, aslında bu tercihin gizli maliyetlerinin farkında değildir. Doğru konaklama kararı, tatil deneyiminizi doğrudan etkileyen faktörlerden biridir.
Merkeze uzak ama ucuz otellerin gizli maliyeti
Londra’nın merkezinden uzaklaştıkça otel fiyatları düşse de, bu tasarruf yanıltıcı olabilir. Zone 1-2 dışındaki otellerde konakladığınızda, her gün merkeze ulaşım için ödeyeceğiniz ekstra ücretler, kısa sürede birikebilir. Özellikle merkezdeki popüler turistik yerleri ziyaret etmeyi planlıyorsanız, zamanınızı verimli kullanmak için turistik alanlarda kalmanız önemlidir.
Örneğin, Croydon, Brent ve Haringey gibi dış bölgelerdeki oteller daha uygun fiyatlı olabilir, ancak bu bölgelerden turistik yerlere ulaşım hem zaman alır hem de maliyetlidir. Ayrıca, merkeze olan uzaklık nedeniyle gece geç saatlerde dönüşlerde sorun yaşayabilirsiniz çünkü metro servisleri belirli bir saatten sonra sınırlıdır.
Bununla birlikte, Stansted veya Luton gibi havalimanlarına yakın oteller de, şehir merkezine ulaşım masrafları nedeniyle düşündüğünüzden daha pahalıya mal olabilir. Merkeze ulaşım için taksi kullanmak zorunda kalırsanız, bu maliyet tek yönde 70-130 Pound’a kadar çıkabilir.
Hostel, Airbnb, otel karşılaştırması
Londra’da konaklama seçenekleri arasında fiyat ve konfor dengesi açısından önemli farklar bulunuyor:
Hosteller: Londra’da hostellerin gecelik fiyatları kişi başı 30-50 Pound arasında değişiyor. Birçok hostel, sadece yatakhane tarzı odalar değil, özel banyolu çift kişilik odalar da sunuyor. Özellikle King’s Cross gibi merkezi noktalarda bulunan hostelleri tercih ederek hem bütçenizi koruyabilir hem de şehir merkezine yakın kalabilirsiniz.
Airbnb: Londra’da Airbnb seçenekleri size daha fazla alan ve mutfak imkanı sunabilir. Burası ailelere veya uzun süreli konaklamalara daha uygun bir seçenek. Ayrıca, yerel halkla iç içe yaşama deneyimi arıyorsanız, Notting Hill gibi bölgelerde ev kiralamak iyi bir fikir olabilir.
Oteller: 3 yıldızlı bir otelde gecelik yaklaşık 2100 ₺, 4 yıldızlı bir otelde gecelik 3100 ₺ ödemeniz gerekiyor. 5 yıldızlı lüks bir otel isterseniz, gecelik yaklaşık 5300 ₺ harcamayı göze almalısınız. Ancak fiyat-performans açısından iyi seçenekler de mevcut. Özellikle metro istasyonlarına yakın, Paddington veya Edgware gibi bölgelerdeki orta segment oteller mantıklı seçenekler sunabilir.
Tatil dönemine göre fiyatlar ciddi oranda değişebilir. Yaz sezonu Londra’da konaklamak için en pahalı dönemdir ve otel fiyatları normalin iki katına çıkabilir. Daha ekonomik bir seyahat için Kasım sonu ile Aralık sonu arasındaki dönem idealdir.
Bölge seçimi neden önemli?
Londra’da nerede konaklayacağınız kararı, sadece fiyat değil, bölgenin atmosferi, güvenliği ve sunduğu imkanlarla da ilişkilidir. Şehir genel olarak güvenli sayılsa da, Hyde Park gibi bölgelere gece gitmemek ve Leicester Meydanı ve Soho gibi turistik bölgelerde dikkatli olmak önemlidir.
En popüler konaklama bölgeleri şunlardır:
- Soho ve Covent Garden: Londra’nın merkezi, eğlence ve gece hayatının kalbinde. Turistik yerlere yürüme mesafesinde olmanızı sağlar, ancak diğer bölgelere göre daha pahalıdır.
- Camden Town: Tasarım mağazaları ve canlı müzik barları ile ünlü, hipster havası taşıyan bir semt. Oxford Street’e ve birçok turistik bölgeye kolay ulaşım imkanı sunuyor.
- Kensington ve Chelsea: Thames Nehri’nin kıyıları boyunca uzanan daha lüks bir bölge. Müze severler için ideal, çünkü Ulusal Tarih Müzesi ve Victoria Albert Müzesi burada bulunuyor.
- City of London, Bloomsbury ve Mayfair: Londra’nın diğer popüler bölgeleri, tüm bu semtler iyi konumlara sahiptir.
Sonuç olarak, konaklama seçiminizi yaparken sadece listedeki fiyata değil, şehir içi ulaşım masraflarına, bölgenin sunduğu imkanlara ve ziyaret etmek istediğiniz yerlere olan mesafeye göre karar vermeniz önemlidir. Ayrıca, ne kadar erken rezervasyon yaparsanız o kadar avantajlı olacağınızı da unutmayın.
Altıncı Hata: Her Yeri Görmeye Çalışmak
Londra’yı ziyaret eden çoğu turist, kısıtlı tatil süresinde şehrin tüm ikonik noktalarını görme telaşına düşer. Bu telaş, tatil deneyiminizi stresli ve yorucu bir maratona dönüştürebilir. Britanya İmparatorluğu’nun başkenti olan bu metropol, yüzlerce yıllık tarihi, kültürel zenginliği ve sayısız turistik noktasıyla birkaç günde keşfedilemeyecek kadar büyüktür.
Londra’da gezilecek yerler nasıl planlanmalı?
Öncelikle, Londra ziyaretinizi başlamadan önce “olmazsa olmaz” yerleri belirlemelisiniz. Şehirde yaklaşık 30 ücretsiz müze, binlerce park ve sayısız turistik nokta bulunuyor. Bu kadar çok seçenek arasında kaybolmamak için önceliklerinizi net olarak belirleyin.
İyi bir planlama için, benzer bölgelerdeki yerleri aynı güne denk getirmek akıllıca bir stratejidir. Örneğin, British Museum, Covent Garden ve Soho birbirine yakın olduğundan aynı günde gezebilirsiniz. Aynı şekilde, Kensington bölgesindeki Natural History Museum, Science Museum ve Victoria & Albert Museum’u bir günde planlayabilirsiniz.
Profesyonel rehberler, Londra’nın hakkıyla gezilmesinin en az 5-6 gün gerektirdiğini belirtiyor. Bu nedenle, eğer daha kısa bir ziyaret planlıyorsanız, göreceğiniz yerleri “merkezi yerler”, “Thames nehri kıyısındaki yerler”, “Kensington civarı ve müzeler” gibi temalara ayırmak faydalı olacaktır.
Zaman yönetimi ve rota oluşturma
Londra’da zaman yönetimi kritik önem taşır. Metro çıkışlarında ve turistik noktalarda görülen uzun kuyruklar, plansız bir gezi yaparsanız günün büyük kısmını beklemeyle geçirmenize neden olabilir. Bu nedenle, ziyaret edeceğiniz yerlerin açılış-kapanış saatlerini önceden araştırın ve popüler yerleri günün erken saatlerinde ziyaret etmeyi tercih edin.
Şehri keşfetmek için “hop-on hop-off” turistik otobüsler yerine normal şehir hatları otobüslerini kullanabilirsiniz. Özellikle 9, 17, 22, 35 ve 139 numaralı otobüsler, Londra’nın önemli turistik noktalarından geçer ve normal ulaşım ücreti dışında ek bir ücret ödemezsiniz. 9 numara müze ve saraylar, 17 numara miras binalar ve publar, 22 numara antika mağazaları ve galeriler, 35 numara ünlü pazarlar rotasını izler.
Bununla birlikte, Londra’nın bir yürüyüş şehri olduğunu unutmayın. Şehrin %40’ı yeşil alanlarla kaplı ve 3.000’den fazla park bulunuyor. Bu nedenle, rahat yürüyüş ayakkabıları kesinlikle bavulunuzda olmalı ve yürüyerek keşfedebileceğiniz rotalar oluşturun.
Ücretsiz ama etkileyici yerler
Londra’da pahalı turistik aktiviteler yerine, ziyaretçilere açık birçok ücretsiz mekân bulunuyor. İşte bütçenizi zorlamadan görmeniz gereken bazı önemli noktalar:
- Ücretsiz Müzeler: British Museum, Natural History Museum, The National Gallery, Victoria & Albert Museum, Tate Modern, Science Museum gibi dünya çapındaki müzelerin tamamı ücretsiz olarak gezilebilir. Sadece bazı özel sergiler için ücret talep edilebilir.
- Muhteşem Parklar: Hyde Park, St. James Park, Regent’s Park ve Greenwich Park gibi şehrin nefes kesici parkları, hem yeşil alan arayanlar hem de sincapları beslemek isteyenler için mükemmel bir seçenektir. St. James Park özellikle merkezi konumu, muhteşem bitkileri ve çeşitli hayvan türleriyle dikkat çekiyor.
- Renkli Pazarlar: Borough Market, Camden Market, Portobello Road Market ve Columbia Road Flower Market gibi pazarlar, alışveriş yapmasanız bile keşfetmeniz gereken yerlerdir. Bu pazarlarda insanları izlemek ve vitrinlere bakmak bile keyifli bir deneyimdir.
- Kültürel Deneyimler: Kraliyet Opera Binası’nda her pazartesi 13:00’te düzenlenen ücretsiz konserler ve Buckingham Palace’da belirli günlerde gerçekleştirilen muhafız değişim törenleri görülmeye değer etkinliklerdir.
Sonuç olarak, Londra gibi büyük bir şehirde her yeri görmeye çalışmak yerine, bölgelere göre planlama yapmak ve gerçekçi bir gezi programı oluşturmak çok daha keyifli bir deneyim yaşamanızı sağlayacaktır.
Yedinci Hata: Yeme-İçme Bütçesini Göz Ardı Etmek
Londra seyahatiniz sırasında sizi bekleyen en büyük sürprizlerden biri, yeme-içme masraflarınızın bütçenizi hızla eritebilmesidir. Bu büyüleyici şehir, her konuda olduğu gibi restoran fiyatlarında da cüzdanınızı zorlayabilir. Hatta lokal halk için bile restoranlarda yemek yemek, Türkiye’ye kıyasla daha lüks bir aktivite olarak görülüyor.
Market alışverişi ile tasarruf
Londra’da gıda harcamalarınızı kontrol altında tutmanın en etkili yolu, marketlerden alışveriş yapmaktır. Şehirde tek kişi için haftalık market gideri yaklaşık 50-80 Pound (aylık 200-320 Pound) arasında değişiyor. Büyük süpermarket zincirleri arasında:
- Tesco, Sainsbury’s ve Asda gibi yaygın marketler
- Aldi ve Lidl gibi daha uygun fiyatlı alternatifler
- Marks & Spencer’ın yiyecek satan şubeleri (diğerlerine göre biraz daha pahalı)
Özellikle “meal deal” adı verilen hazır yemek menüleri büyük tasarruf sağlıyor. Sadece 3 Pound’a sandviç, atıştırmalık (cips ya da meyve) ve içecek alabilirsiniz. Akşam geç saatlerde ise marketler reyonlarda kalan yemekleri yarı fiyatına düşürüyor. Bununla birlikte, kaldığınız yerde mikrodalga fırın varsa, dondurulmuş ürünlerden faydalanarak bazı öğünleri ekonomik şekilde geçiştirebilirsiniz.
Londra’ya giden Türk turistler için iyi haber şu ki, birçok şehirde Türk marketleri bulunuyor. Bu marketlerde tanıdık lezzetleri bulabilir ve özlem giderebilirsiniz.
Yemek pazarları ve uygun fiyatlı restoranlar
Londra’nın yemek pazarları hem ekonomik hem de lezzetli seçenekler sunuyor. Bu pazarların en ünlüleri:
Borough Market, Camden Town, Maltby Street ve Portobello Road Market öğle yemeği için harika alternatifler sunuyor. Örneğin, Borough Market’ta ekmek arası ördek gibi unutulmaz lezzetleri tadabilirsiniz. Camden Market’ta ise dünyanın her köşesinden mutfak örneklerini bulabilir, hatta tadımlık ürünlerle dolaşırken bile doyabilirsiniz.
Uygun fiyatlı restoran zincirlerinde de ekonomik seçenekler mevcut. Wasabi’de körili tavuk ve pilav gibi sıcak yemekler 6 Pound gibi uygun bir fiyata satılıyor. Baileys’de ise 7-8 Pound arasında fish and chips yiyebilirsiniz. Fast food zincirleri de cazip fiyatlar sunuyor: Chicken Royal muadili menü 5.40 Pound, Whopper muadili menü 5.80 Pound, BigMac menü ise sadece 4.70 Pound.
Ayrıca, daha lokal lezzetleri denemek isterseniz, Tongue & Brisket’ta ortalama 6 Pound’a taze sandviçler bulabilirsiniz. Buradaki eti tuzlanmış, dilli ve brisketli sandviçler oldukça doyurucu.
Turistik restoran tuzakları
Londra’da turistleri bekleyen en büyük tuzak, merkezi konumlardaki aşırı pahalı ve düşük kaliteli restoranlardır. İlginç bir örnek olarak, bir gazeteci sahte bir restoran kurarak ve internette sahte yorumlar yazarak, olmayan bir restoranı TripAdvisor’da Londra’nın en iyi restoranı konumuna yükseltmeyi başarmış. Bu hikaye, turist rehberlerine ve internet yorumlarına körü körüne güvenmenin risklerini gözler önüne seriyor.
Turistik tuzaklardan kaçınmak için lokal sakinlerin gittiği yerleri tercih etmek akıllıca olacaktır. İngilizlerin öğle aralarında marketlerden yemek alma alışkanlığını takip edebilir veya İngiliz publarında makul fiyatlı yemekler yiyebilirsiniz. Gideceğiniz restoranın puanlarını önceden kontrol etmek de önemli; çünkü aynı zincir restoranların bile farklı şubelerinin kalitesi değişebilir.
Bunların dışında, Londra’daki Türk restoranları da hem tanıdık lezzetler sunması hem de genellikle uygun fiyatlı olması açısından iyi bir alternatif olabilir. Sonuç olarak, yeme-içme bütçenizi planlarken, günde en az bir öğünü marketlerden alışverişle geçiştirmeyi ve diğer öğünler için de uygun fiyatlı yerel alternatifleri değerlendirmeyi unutmayın.
Sekizinci Hata: Kültürel Deneyimleri Atlamak
Londra seyahatlerinde turistlerin sıklıkla düştüğü yanılgı, şehrin kültürel zenginliğini göz ardı ederek sadece fotoğraf çekilecek mekanlara odaklanmaktır. Oysa bu tarihi şehir, benzersiz kültürel deneyimler vadediyor ve bunları kaçırmak, Londra deneyiminizi yarım bırakmanız anlamına gelir.
Müzikal, pub, müze geceleri gibi deneyimler
İngiliz kültürünün kalbinde teatral gösteriler yer alır. Londra’da bir müzikal izlemek, ziyaretçilerin “kesinlikle gidilmeli” diye tanımladığı unutulmaz bir deneyimdir. Sahne dekorları, ışıklar, müzik ve oyunculuk performansları sizi günlerce etkisi altında bırakabilir. Biletleri önceden almanızda fayda var, zira popüler gösteriler hızla tükeniyor.
Müzelere gece ziyareti de ilginç bir alternatif. British Museum ve National Gallery gibi mekanlar haftanın belirli gecelerinde kapılarını açıyor. Böylece kalabalığın olmadığı saatlerde daha huzurlu bir ortamda sanat eserlerini inceleyebilirsiniz.
Ayrıca İngiliz halkının akşam rutininin vazgeçilmezi olan pub kültürünü deneyimlemek için bir pub’a uğrayın. Yerel halkla sohbet ederken bir kadeh içki yudumlayabilir, karaoke gecesi veya canlı müzik etkinliklerine katılabilirsiniz.
Londra’da yapılacaklar listesi
Londra’da kültürel deneyimlerinizi zenginleştirecek pek çok aktivite mevcut. Thames Nehri kıyısındaki London Eye, yılda 3,5 milyon ziyaretçiyi kendine çeken devasa bir dönme dolaptır. 8 milyondan fazla esere ev sahipliği yapan British Museum’da insanlık tarihinin her dönemini yansıtan paha biçilmez eserler görebilirsiniz.
Bununla birlikte Borough Market ve Camden Market gibi yemek pazarları, sadece lezzet durağı değil aynı zamanda kültür merkezleridir. Sky Garden’dan Londra’nın benzersiz siluetini panoramik olarak izleyebilir, Kraliyet Botanik Bahçeleri Kew Gardens’ta 30.000’den fazla bitki türünü görebilirsiniz.
Sadece turistik değil, yerel deneyimler
Gerçek bir Londra deneyimi için turistik merkezlerin ötesine geçmelisiniz. Maltby Street Market, kalabalık Borough Market’a sakin bir alternatiftir. Little Venice’de, şehrin gürültüsünden uzakta kanal manzaralarını keyifle izleyebilirsiniz.
St Dunstan’s in the East’teki kilise kalıntıları içindeki park ya da Hampstead Hill Gardens ve Pergola dinlenme için idealdir. Gün doğumu veya batımında Primrose Hill’den şehri seyretmek, ünlü yerlere gitmekten çok daha etkileyici olabilir.
Sonuç olarak, Londra rehberinizde kültürel deneyimlere yer açın. Zira şehri gerçekten tanımak, sadece turistik yerleri ziyaret etmenin çok ötesindedir.
Sonuç
Sonuç olarak, Londra gezinizi planlarken bu rehberde ele aldığımız hataları göz önünde bulundurmanız, tatil deneyiminizi hem daha ekonomik hem de daha keyifli hale getirecektir. Vize ve seyahat planlamanızı son dakikaya bırakmamak, şehri ziyaret etmek için doğru mevsimi seçmek ve havalimanı ulaşımını önceden araştırmak büyük önem taşıyor. Bununla birlikte, ulaşım kartı seçiminde bilinçli davranmak, konaklamanızı sadece fiyata göre değil konuma göre belirlemek ve gerçekçi bir gezi programı hazırlamak da seyahatinizin kalitesini artıracaktır. Ayrıca, yeme-içme bütçenizi doğru planlamak ve kültürel deneyimleri atlamadan şehrin ruhunu yaşamak, Londra’dan unutulmaz anılarla dönmenizi sağlayacaktır. Undoubtedly, bu hatalardan kaçınarak kendinize şahane bir Londra deneyimi yaratabilirsiniz. Her köşesi tarih ve kültürle dolu bu muhteşem şehir, doğru planlama ve bütçe yönetimiyle hem cebinizi hem de ruhunuzu mutlu edecek bir destinasyon olabilir. Şimdiden keyifli seyahatler!